Dünya Lezzetleri 02- Langos

                                                                               Langos






    Bugün harika bir tarifle buradayım. Tadı çok lezzetli oldu. Kesinlikle denemenizi tavsiye ediyorum. Aaa pardon tarifi açıklamayı unuttum. Karşınızda Langos. Macaristan'a ait sokak lezzeti. Evet farkındayım ekmeği pişiye çok benziyor. Bu yüzden bu tarife Macaristan usulu pişi de denebilir. Kafanızda daha iyi anlaşılması adına pişiden benzetmeler ve kıyaslamalarla devam edeceğim. Pişiden daha büyük, genelde bir tanesi bir porsiyona denk geliyor. Üstünü de bir pasta edasıyla süslüyoruz. İster tuzlu ister tatlı, her türlüsü enfes oluyor. Langos Dünya Lezzetlerinde ikinci tarifim. Ve şuan ikide iki gidiyoruz. Bir önceki tarifte yaptığımız tacolarda enfes olmuştu. Langos yaparken üstüne olmazsa olmaz ekşi sosu ve bir kaç malzeme daha ekledim. Şimdiden söylüyorum fark etmeden bir kaç tane yiyebilirsiniz. Dikkatli olun. Daha fazla uzatmadan tarife ve yapılışına geçiyorum.
 
 
İçindekiler:
 
    Hamuru:
    1 kilo un ( Kusura bakmayın bardak olarak ölçmeyi unuttum )( ChatGPT 7.5-8 su bardağı diyor )
    1 yaş maya ( Bir paket yaş maya 42gr.  Eğer kuru maya kullanmak istiyorsanız 1/2 gr kuru maya kullanabilirsiniz. )
    1 yemek kaşığı şeker
    1 yemek kaşığı tuz
    1 su bardağı süt ( Ben ılıtmadım ama mayanın daha iyi çalışması için ılıtılabilir. )
    2.5 su bardağı ılık su 
 
    Ekşi Kreması:
    6 yemek kaşığı yoğurt
    3 yemek kaşığı zeytinyağı
    2 diş sarımsak
    yarım limonun suyu ( Ekşi seviyorsanız 1 limonun suyunuda kullanabilirsiniz )
    tuz ( Tadına baka baka koyun. Acele etmeyin. ) 
    
    Not: Eğer kremayı tatlı Langos için kullanmak isterseniz içine 1 tatlı kaşığı pudra şekeri ve şekerli vanilin ekleyin.
    Labne ve pudra şekeri karıştırarakta sürebilirsiniz.
 
    Diğer Malzemeler:
 
    Tuzlu Tarif İçin;
    çemensiz pastırma, kuru et veya salam
    taze soğan ( orijinalinde frenk soğanı var )
    kaşar peyniri rendesi
    minik top peynir, mozerella ve türevlerinden herhangi biri 
 
    Tatlı Tarif İçin; ( Her bir madde tek başına kullanılacak şekilde )
    çikolatalı fındık kreması ( Tercihen sarelle markası. Fındık tadı çok yoğun ve güzel geliyor. )
    meyve ve pudra şekeri
    bal ve fındık,ceviz
    eritilmiş tereyağı, tarçın ve toz şeker ( tereyağının içine tarçın ve toz şekeri ekleyip ekmeğe sürün )
    
 
 
    Yazarken bile canım çekiyor. O kadar lezzetli ki lütfen bir kere deneyin. Hemen yapılışına geçiyorum yoksa mutfağa gidip geriye kalan bir tane langos ekmeğini mideye indireceğim. İlk öncelikle hamurun yapımından başlıyoruz. Üstündeki malzemelerden hiçbiri pişmeyeceği için bu tarifte biraz daha rahatız. Tarifteki mayayı, şekeri ve ılıttığınız suyun bir miktarını derin, küçük bir kaseye alın ve on dakika beklemeye bırakın. Maya orada kendi içinde başkalaşım geçirirken bizde büyük derince bir kabın içinde unu alıp ortasını açalım. Unun etrafına yani dış kısmına ise tuzu serpelim. Unun etrafında bir tuz çemberi oluşturun yani. On dakikanın sonunda umarım mayanız köpüklü olmuştur. Kahveyi köpüklü yapamam ama mayayı köpürtmede üstüme yoktur. Köpüren-umarım öyledir yoksa yandınız ama durmak yok devam, benimki bu seferlik köpürmedi çaktırmayın-mayalı suyunuzu, sütünüzü unun ortasında açtığın çukura dökün ve elinizle yavalça içten dışa doğru sıvı ve kuruyu birleştirmeye başlayın. Mutfak şefiniz varsa bile elinizle yoğurmanızı tavsiye ederim. Hamurunuz cıvık olsa bile hiç bir şey eklemeyin ve yoğurmaya devam edin. Mutlaka kıvam alacaktır. on-on beş dakikada toparlanır diye düşünüyorum. Toparlanan hamurun üstünü streçle kapatın ve bir saat dinlenmeye bırakın. 
 
    Hemen ekşi krema yapımına geçmiyorum. Mutfağı toparlamanız için size on dakika veriyorum. Benimki her yemek yaptığımda savaş alanına dönüyor çünkü. Dertli dertlinin halinden anlar. Evet artık kremanın yapımına başlayabiliriz. Bir kaseye yoğurdu, zeytinyağını, tuzu, sıkılmış limonun suyunu ve rendelenmiş sarımsağı alın ve pürüzsüz kıvama gelinceye kadar karıştırın. Diğer malzemelere gelecek olursak onların hazırlığında bir şey yok aslında. Kullanacağınız eti ufak parçalara ayırın, kaşarı rendeleyin ve taze soğanları minik minik doğrayın. Yuvarlak peynirleri kesmeyin lütfen. 
 
    Şimdi hamura geri dönüyoruz. Tabi hamuru bıraktığımız gibi bulamıyoruz. Bu dünya da her şey zamanın feleğinden geçiyor maalesef. Hamurun öyle bir havasını alıyoruz ve on iki eşit parçaya ayırıyoruz. Bezeler halindeki hamurlar o şekilde bi' 5 dakika daha mayalanabilir. Süre bittikten sonra hamurları un ile birlikte pasta tabağı büyüklüğünde açıyoruz. Aslında pasta tabağı kadar bile değil. Elime aldığımda parmaklarımın ucundan ufakça sarkacak kadar. Umarım resimde anlaşılıyordur. Şu an aklıma geldi ben hamurlarımı 22cm tabanlı tefalin derin tenceresinde yaptım. Aslında bu yüzden hepsinin boyutu aynı. Her seferde tek bir tane olacak ve tencerenin tabanını kaplayacak şekilde kızarttım. Bu sayede hamurlar masadan tenceredeki kızgın yağa kadarki sürede elinizde şeklini bozsa bile tencerede yusyuvarlak oluyor. Evet bilinç akışıma kapılıp gitmişim. Hamurları açtıp üstlerindeki fazlalık unu aldıktan sonra kızgın yağda iki tarafıda altın rengine gelene kadar pişiriyoruz. Hemen kızarıyorlar, hayır merak etmeyin çiğ kalmıyorlar. Hamurları da hallettiğimize göre artık sunum aşamasına geçebiliriz.
 
    Tabak seçiminde tabağın kalkık olmayan tabanıyla hamurun boyutu aynı olursa çok güzel görünür. Hamuru uygun bir tabağa koyduktan sonra sırasıyla üstüne; kremayı yayın, rendelenmiş kaşarları serpin, minik top peynirleri, et parçalarını ve en son minikçe doğradığımız soğanları serpiyoruz. İşte bu kadar. Yarın Fas mutfağından Briouat yapacağım. Şimdiden afiyet olsun.
 
 
 
 
 
 

    Bu gün iç dökmek için pek bir şey bulamadım. Dün o kadar çok yazmışımki bugüne bir şey bırakmamışım. Geçen bahsettiğim iki yol hakkında belirli bir süre düşünmemeye karar verdim. Artık bunaldığımdan, sıkıldığımdan değil de bu belirli süre zarfında düşünmek pek bir işe yaramıyor ondan. Bahsettiğim belirli sürenin sonunda bir haber alacağım ve bu haber tercih yapmamı önemli ölçüde belirleyecek. O zamana kadar bu konu hakkında yazmayacağım. Onun dışında her şey olması gerektiği gibi ilerliyor. Ama bu her şeyin yolunda gittiği anlamına gelmiyor. Aslında yarın falafel yapacaktım ama tahmin edin bende ne yok? Evet nohut yok. Ana malzeme yani... Mecbur onu bir gün sonraya erteliyoruz. Bir gün sonraki tarifi de bir gün önceye alıyoruz ve problem halledilmiş oluyor. Aslında bu blogu açıp her gün buraya tarif ve yazı atmamın sebebi ileride ünlü ve tanınmış bir blogger olmak değil. Burayı kendi günlüğüm ve tarif defterim olarak kullanıyorum. Dünya Lezzetleri adı altında her gün farklı bir ülkeden tarif denememin sebebi de kendimi ve damak tadımı geliştirmek. Türk yemeklerini ve tatlarını biliyorum zaten. Bu yüzden sadece Türk mutfağından tarifleri denemenin beni ileriye taşımayacağını düşündüm. Bu Türk mutfağının vizyonu ve çeşitliliği gelişmemiş demek değil. Sadece benim aşina olduğum tatlar. Yani bu tarifler bi' nevi kendime yatırım. Bu günlük bu kadar olsun.
     
     
     
     





Yorumlar

Popüler Tarif